
Seyyid Nakip Şeyh Ferid’e gönderilmiştir.
ü Cismanî ve ruhanî lezzet ve elemin izahına
ü Cismani acı ve belalara tahammül etmeye ve emsal konulara dairdir.[1]
Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah Teâlâ hazretleri insanların ve cinlerin efendisi olan Peygamber Efendimizin hürmetine (Ona ve ailesine salat ve selam olsun) sizlere her iki cihanda afiyet ihsan eylesin!
Bilmelisin ki; dünyaya dair olan lezzet ve elem iki çeşittir:
1) Cismanî.
2) Ruhanî.
Cisme/bedene lezzet veren her bir şey ruha elem verir. Bedene elem veren her bir şey de ruha lezzet verir. Beden ile ruh birbirlerinin zıddıdır. Ruh, cismin makamına inip onunla irtibat sağladığı bu dünyada bedenin hükmünü almıştır.[2] Bu sebeple ruh, bedenin lezzet duymasıyla lezzet, acı duymasıyla da acı duyar. Bu mertebe adeta hayvanlar gibi olan sıradan insanların mertebesidir. Allah Teâlâ’nın şu âyet-i kerîme si de bunlar hakkındadır. “Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik”[3]
[1] Risâle-i Kudsiyye’de şöyle geçer:
Şular erdi buna kim cism u cânî Feda idüp nazar kılmaz cihânî
Bu yolda terk eder nâmûs u şânî Gece gündüz eder âh u figânî
Betâletten geçup Hakk’a gidelim Cemâl-i bâ kemâle seyr edelim
[Risâle-i Kudsiyye, 267. Beyit; Şerh, 2. Cilt, s. 257]
beyitte: “Bu cismi kıl feda Hakk’a gidelim / Cemâl-i bâ kemâle seyr edelim” geçmektedir. Şerhi, 2. Cilt, s. 66
[2] Ruhun bedenin makamına indirilmesi meselesi hususunda 99. mektuba müracaat ediniz.
[3] Tin Sûresi, 5
Not: Yazının devamı İsmailağa Dergisi'nin Haziran 2020 sayısının içinde...